Kategoriler
Bilim

9’u yeni korona virüs, 100 bin yeni virüs keşfedildi

Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nde yeni bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırmada süper bilgisayar kullanıldı. Süper bilgisayar yardımı ile güncel virüslere yönelik yapılan araştırmada 100 bin yeni virüs tespit edildi. RNA virüslerine yönelik gerçekleştirilen bu araştırmada ortaya çıkan sonuçlar yeni salgınların çok riskli olduğunu net bir şekilde ortaya koyarken 100 bin virüs türü arasında 9 tane yeni korona virüs tespiti yapıldı.

Varyant geçirebilen ve birbiriyle akraba olan virüsler, bu nedenle 2021 yılı itibari ile tüm dünyayı etkisi altına almayı başarmıştı. Şu an için süreç sonlanmadığı gibi önümüzdeki yıllarda da farklı mutasyonlar ve yeni virüslerin etkisi ile birlikte yeni riskler ortaya çıkabilir.

Nesli tükenmekte olan türler için umut oldu

Genetik materyali RNA olan virüslere RNA virüsü adı veriliyor. Kovid-19 pandemisine neden olan Sars-Cov-2 de bir RNA virüsü. Dahası, bu 100 bin virüs içinde 9 yeni koronavirüs de yer alıyor. Katalogda ayrıca, karaciğer yetmezliğine sebep olan hepatit D virüsüyle akraba 300’den fazla virüs bulunuyor. Bilim insanlarına göre bu tür kapsamlı keşifler, insanların yanı sıra çiftlik hayvanları ve nesli tükenmekte olan türleri etkileyen virüslerin daha hızlı belirlenmesini sağlayabilir.

22 bin 500 işlemciye eşdeğer güce sahip bir bilgisayar oluşturuldu

Saygın bilimsel dergi Nature’da yayımlanan araştırmanın başyazarı Dr. Artem Babaian, Amazon’un bulut bilişim platformları sağlayan yan kuruluşu Amazon Web Services’la işbirliği yaptıklarını aktardı. Bu işbirliği sonucunda üniversite bünyesinde kurulan Bulut İnovasyon Merkezi’nde 22 bin 500 işlemciye eşdeğer güce sahip bir süper bilgisayar oluşturdu. Araştırmaya da Serratus Projesi adı verildi. Ekip bu bilgisayarı “absürt derece güçlü” diye niteledi. Dr. Babaian’ın aktardığına göre eski moda bir süper bilgisayarla bu keşfi yapmak bir yıldan uzun sürebilirdi. Süper bilgisayar, dünya genelinde 5,7 milyon biyolojik örnekten alınan 20 milyon gigabaytlık gen dizisi verilerini analiz etti ve bir RNA virüsünün varlığını gösteren belirli genleri saptadı. Bu örnekler 13 yıldır toplanıyordu ve buz çekirdeklerinden hayvan gübresine kadar bir dizi örneği içeriyordu. Dr. Babaian, süper bilgisayarla yapılan bu tür araştırmaların tıp bilimine katkısını şöyle açıkladı, “Örneğin, biri ABD’de kökeni bilinmeyen bir viral enfeksiyonla hastaneye başvurursa, veritabanında yaklaşık iki dakikada arama yapabilirsiniz. Sonunda bu virüsü, örneğin Afrika’da 2012’de tespit edilen bir örnekle ilişkilendirebilirsiniz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir