2024 yılında 117 yaşında hayatını kaybeden, dünyanın en yaşlı insanı unvanına sahip Maria Branyas Morera üzerine yapılan genetik araştırma, uzun ömrün sırlarına ışık tuttu. Barselona’daki Josep Carreras Lösemi Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen çalışma, bulgularını Cell Reports Medicine dergisinde yayımladı.
Uzun Ömrün Sırları
Araştırmaya göre Branyas’ın uzun yaşamının yaklaşık %50’si genetik faktörlerden, geri kalan kısmı ise yaşam tarzı seçimlerinden kaynaklanıyordu. Çalışmayı yöneten Dr. Manel Esteller, Branyas’ın yaşlanmaya bağlı hastalıklara karşı koruyucu gen varyasyonlarına sahip olduğunu açıkladı. Bu genler; bağışıklık sistemini güçlendiren, beyin sağlığını destekleyen ve yağ metabolizmasını düzenleyen özellikler taşıyordu.
Sigara ve Alkol Yok; Uzun Yürüyüşler Var
Genetik avantajlarının yanında Branyas’ın yaşam tarzı da dikkat çekiciydi. Hayatı boyunca sigara ve alkol kullanmadı, kırsal bir yaşam sürdü ve her gün bir saatlik yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirdi. Ayrıca sağlıklı beslenme modeli olarak bilinen Akdeniz diyetini tercih etti.
Uzun Ömür Sırrı Yoğurt mu?
Araştırmacılar, Branyas’ın bağırsak sağlığını korumasında günlük alışkanlıklarının önemli rol oynadığını vurguladı. Özellikle günde üç porsiyon yoğurt tüketmesi, bağırsak mikrobiyotasını genç tuttu ve vücuttaki iltihap seviyelerini düşük tuttu. Ancak uzmanlara göre tek başına yoğurt mucize yaratmıyor; Branyas’ın genel yaşam koşulları bu etkiyi destekledi.
Yaşlanma Her Zaman Hastalık Demek Değil
Çalışmaya katkı sunan King’s College London’dan Prof. Claire Steves, Branyas’ın örneğinin yaşlanmanın kaçınılmaz olarak sağlık kaybı anlamına gelmediğini gösterdiğini belirtti. Steves’e göre, “Yaşlılık ve hastalık aynı şey değil; biyolojik mekanizmalarla sağlıklı yaşlanmayı desteklemek mümkün.”
Bilim insanları, Branyas’ın genomundan elde edilen verilerin ileride yeni tedavilerin geliştirilmesine yardımcı olabileceğini düşünüyor. Dr. Esteller, amaçlarının herkesin 117 yıl yaşamasını sağlamak olmadığını, ancak yaşlılık döneminde hastalık ve acıların olabildiğince kısa tutulmasını hedeflediklerini vurguladı.
