Samsung’un yazılım güncellemeleri, son birkaç yılda hem hızı hem de uzun ömürlülüğü hızla iyileştiği için çok daha iyi oldu. Bu ne kadar harika olsa da, şirketin güncelleme sürecinin hala inanılmaz derecede sinir bozucu olan bir parçası var: bölge parçalanması. Şu anda, İngiltere’de satılan bir Galaxy S21, donanım aynı olsa da, Avrupa’da başka bir yerde satılan bir S21’den farklı bir yazılım sürümüne sahip. Neyse ki, Samsung bunu değiştirmek istiyor olabilir.
Aylık Samsung güncelleme özetlerimizin sıklıkla “şimdiye kadar bu yama yalnızca X ülkesinde görüldü” gibi şeyler söylediğini fark ettiyseniz, bunun kolay bir açıklaması var. Her telefon, bölgesini tanımlayan belirli bir “CSC” kodu taşır. Güncellemeler, muhtemelen buggy sürümlerinden kaynaklanan hasarı önlemek için belirli konumlarda başlar. Bir yazılım güncellemesi her bölgeye ulaşmadan sorunları yakalayabilirseniz, olası hasarı azaltırsınız. Yüzeyde bu kulağa hoş geliyor, ancak bu yazılım geliştirme yöntemi kendi sorun payını sunuyor.
Şu anki haliyle, telefonunuzu satın aldığınız yerden farklı bir CSC kullanan başka bir ülkeye taşınmak, güncelleme programınızın program dışı kalmasına neden oluyor. Bu bir anlaşma bozucu değil, ancak bazı bölgeler diğer ülkelerde zaten sahip olduğu bir güvenlik düzeltme eki için haftalarca beklerken, bu en iyi kullanıcı deneyimi değil. Geliştirme tarafında, aynı yazılımın birden fazla sürümünü test etmek ve dağıtmak, Samsung için gereksiz bir kaynak tüketimi olarak karşımıza çıkıyordu.
Ayrıca, daha az Ülkeye Özel Kod (CSC), daha fazla ülkede daha fazla kullanıcının gelecekteki güncellemeler için erken beta programlarına katılabileceği anlamına gelir. Şimdilik, şirketin ürün yazılımı güncellemelerini dağıtma konusunda nasıl bir performans gösterdiğini bekleyip görmeliyiz.
Peki siz Samsung’un güncelleme stratejisini değiştirmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?